Göz kuruluğu gözün ön yüzeyini nemlendiren gözyaşı miktarının azalması veya kalitesinin bozulmasıdır. Buna bağlı olarak hastalarda yanma, batma, kızarıklık, rahatsızlık hissi, bulanık görme şikayetleri ortaya çıkar. Gözyaşı göz yüzeyini nemlendir ve gözü hem dış etkenlerden (toz, rüzgar vb gibi),hem de mikroplardan korunmasını sağlar. Kuru göz günümüzde en sık rastlanan göz sağlığı problemlerinden biridir ve görülme sıklığı her yaş grubunda giderek artmaktadır. Genel olarak kadınlarda erkeklerden daha sık görülmekte ve en sık 40 ile 60 yaşları arasındaki kişileri daha sıklıkla etkilemektedir.
Ayrıntılı Göz Muayenesi
Göz hekimi tarafından genel sağlık ve göz sağlığı ile ilgili ayrıntılı öykü alınıp, detaylı göz muayenesinin yapılması kuru göz hastalığının teşhisinde çok önemlidir.Gözyaşı miktarının ve kalitesinin ölçülmesi Schirmer testi adı verilen testle gözyaşı miktarı, göz yüzeyi boyama testleri ile ise gözyaşı kalitesi ölçülür.
Kuru Göz Tedavisinde Genel Prensipler
Göz kuruluğu hastanın yaşam kalitesini son derece bozan bir hastalıktır. Detaylı göz muayenesi, gözyaşı kalitesi ve miktarını değerlendiren testler sonrası kuru göz hastalığının tedavisi her hastaya özgün şekilde planlanır. Tedavide göz kuruluğunu yaratan nedenin mümkünse ortadan kaldırılması önemlidir.
Göz kuruluğuna romatizmal hastalıkların eşlik ettiği durumlarda ise göz kuruluğu daha ağır olup, görme kaybına kadar gidebilen ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu tür hastalarda altta yatan romatizmal hastalığın tedavi edilmesi genellikle hastanın kuru göz şikayetlerini de azaltır.
Kuru göz tedavisinde hastalığın derecesine göre farklı tedavi yöntemlerini birlikte ve adım adım kullanmak gerekebilir. Uygun tedavi ile hastanın göz kuruluğu şikayetleri zamanla belirgin olarak azalır ve kendini daha rahat hisseder. Bunun için tedavi programına ve önerilere harfiyen uyulması gerekir.
Gözyaşı Damlaları
Göz kuruluğunda en sık uygulanan tedaviler suni gözyaşı damlaları ve jelleridir. Suni gözyaşları düzgün bir gözyaşı tabakası oluşturarak hastanın gözünün rahat etmesini sağlar. Hastanın göz doktoru tarafından ayrıntılı değerlendirmesi sonucu tedavide hastaya en uygun bulunan suni gözyaşı damlası ve jeli seçilir. Tedavide genel olarak hasta için kullanımı kolay, konforu yüksek ve koruyucu madde içermeyen gözyaşları tercih edilmektedir.
Uzun süreli bilgisayar ve/veya dijital ekran kullanımı gibi nedenlerden kaynaklanan hafif kuru göz şikayetleri olan hastalarda genellikle düşük yoğunluklu gözyaşı damlaları tercih edilir. Bu damlaların etkisi kısa süreli olup bu nedenle sık damlatmak gerekebilir.
Daha yüksek yoğunlukta olan hyalüronik asit içeren gözyaşı damlaları ise daha belirgin kuru göz şikayeti olan hastalarda tercih edilir. Bu damlalar günde 2-3 kez damlatıldığında bile uzun süreli rahatlama sağlayabilir. Ancak bu damlalar damlatıldığında kısa süreli görme bulanıklığına neden olabilir.
Tedavide göz kuruluğu derecesine göre düşük veya yüksek yoğunluklu gözyaşı damlalarının tek başına veya birlikte kullanımı önerilir. Kuru göz için kullanılan suni gözyaşı damlalarının yeterli olmadığı durumlarda bir takım ek ilaçlar hastalara tedavi amaçlı verilebilir.
Göz Yüzey İltihabının Tedavisi
Suni gözyaşı tedavisiyle rahatlamayan kızarıklık ve yanma şikayetleri geçmeyen hastalarda göz yüzeyindeki inflamasyonun tedavisi için kısa süreli tedavi olarak yüzey etkili kortizonlu damlalar, uzun süreli tedavi olarak siklosporin içeren damlalar kullanılır.
Steroidli Damla
Suni gözyaşı uygulamasıyla kızarıklık ve yanma şikayetleri düzelmeyen hastalar, yüzey etkili steroidli damla kullanımıyla kısa sürede rahatlarlar. Ancak, bu damlalar katarakt ve glokom gibi yan etkilerinden dolayı uzun süreli kullanılmamalıdır. Tedavide kısa süreli olarak hastanın şikayetlerini azaltmak amacıyla, göz yaşı ve siklosporin damla tedavisine ilave kullanılırlar.
Siklosporin Damla
Siklosporin damla, göz kuruluğunun altta yatan nedenlerinden göz yüzeyindeki iltihabı (inflamasyonu) tedavi ederek gözyaşını arttıran uzun süreli ve etkili bir tedavidir. Hastanın tedaviye cevabı yaklaşık 3 haftada ortaya çıkar. Bu ilacın etkili olabilmesi için en az 6 ay süreyle kullanılması gereklidir. Damlaya bağlı hafif yanma ve kızarıklık olabilir.
Antibiyotik Tedavisi ve Kirpik Dibi Temizliği
Gözkapağı kenarı iltihabı (meibomit, blefarit) gözyaşının yağlı kısmının salgılanmasına engel olabilir. Bu amaçla iltihabı azaltmak için ağızdan veya damla/pomad şeklinde antibiyotik tedavisi, kirpik temizliği için üretilen özel şampuan ve mendillerle kirpik dibi temizliği, sıcak pansuman ve masaj önerilmektedir.
Sıcak Kompres ve Masaj
Bu yöntemle, göz kapağının kenarında yer alan çok sayıda yağ bezinin (Meibomius bezleri) kanallarının açılması ve göz yüzeyinin yağlı gözyaşıyla örtülmesi sağlanır. Böylece gözyaşının buharlaşması azalır ve göz yüzeyinin nemi korunur. Göz kapakları üzerine yapılan sıcak kompresin etkili olması için, en az günde 2 kez 5 dakika süre ile uygulanması gerekir.
Günümüzde göz kapaklarına otomatik olarak sıcak kompres ve basınçlı masaj uygulayan cihazlar (Lipiflow® gibi) vardır. Bu cihazların kullanımıyla kuru göz hastalarının şikayetleri belirgin biçimde azalmaktadır. Bu tedavinin 6 ayda bir kez tekrarlanması önerilmektedir.
Göz Hastalıkları Uzmanı – Prof. Dr. Şeyhmus Arı