
OCT Optik Koherens Tomografi isimli cihazın kısaltılmış adıdır. Halka arasında OCT filmi, OCT taraması ya da göz tomografisi gibi isimlerle bilinir. Göz hastalıkları konusunda tam anlamıyla çığır açmış mucizevi bir teknolojidir.
Tomografi kelimesi hastalarımıza radyolojideki bilgisayarlı tomografi nedeni ile radyasyonu çağrıştırsa da OCT ışıkla çalışır ve radyasyon içermez, her birey güvenle çektirebilir.
OCT göz tomografisi ise görme alanı bozulmadan yıllar önce, sinirde %1-2 hasar varlığını gösterebilir. Bu nedenle erken tanı için çok önemlidir. OCT Göz tomografisi bu sayede hem göz tansiyonun tanısının çok erken dönem de konulmasını sağlarken, bir çok hastada da sinirin normal olduğunu gösterir, yanlış tanıların ve gereksiz ilaç kullanımının önüne geçer. Ayrıca tekrarlayan çekimlerle hastalığın gidişatını bize gösterir ve tedavinin yeterli olup olmadığını anlamamızı sağlar.
OCT Göz Tomografisi Ne İşe Yarar?
- Retinal sinir lifi ölçümleri,
- Retinal sinir lifi değişim analizi,
- Gangliyon hücre ölçümleri,
- Gangliyon hücre değişim analizi,
- İrido-korneal açı analizi,
- Optik sinir çukurluğu belirleme,
- Ön kamara derinliği ölçümü,
- Kornea kalınlık ölçümü,
- Ameliyatlı gözlerde bleb anatomisi belirlemeye yardımcı olacaktır.

OCT ile hem glokom hastalığında etkilenen hücreler olan gangliyon hücrelerin de oluşan hasarı 3 nokta da gözlemlemek mümkündür. Bunlardan birincisi ve en yaygın kullanılan yöntem bu hücrelerin beyine uzanan bağlantıları olan aksonlarının oluşturduğu retinal sinir lifi tabakasını ölçüp değerlendirmektir.
İkincisi görme sinirinde bu aksonların kaybı ile oluşan çukurlaşmayı belirlemektir. Üçüncü ve en son kullanıma gireni de sarı nokta da bu hücrelere oluşan hasarı direkt olarak ölçmektir.
OCT göz tomografisi 5 saniyelik bir çekimle tüm bu işlevleri yerine getirir ve hastaların bulguları normal insan gözü ile karşılaştırılarak hasar varlığı belirlenir.
Burada önemli nokta her insanın gözünün farklı olması nedeni ile bazı gözlerdeki normal anatomik farklılıkların cihaz tarafından hasar gibi yanlış algılanabileceğidir. Bu durumda yanlış tanı konulmaması doktorun OCT konusundaki tecrübesine bağlıdır.
Tanı konulduktan sonra veya tanı şüphesi varlığında, aynı cihazda tekrarlanan çekimlerle hastanın ilk hali ve son hali birbiri ile karşılaştırılır, bu sayede ganglion sinir hücrelerinde hasar ilerliyor mu? durmuş mu? anlaşılır.
Eğer ilerleme varsa göz tansiyonunun daha fazla düşürülmesi gerektiği anlaşılır. Eğer sinir normal ve hep normal kalıyorsa yani hücre kaybı oluşmuyorsa o zaman hasta göz tansiyonu yüksek bile olsa ilaçsız takip edilir.
Özet olarak, glokom göz tansiyonu bir takip hastalığıdır, özellikle takip programı bulunan OCT cihazları sayesinde hasta takibi çok hassas bir şekilde yapılabilir ve bir yandan hasta gereksiz ilaç kullanımından korunurken, hasarı ilerleyen gözler erken dönemde fark edilerek tedavileri daha etkili hale getirilir ve görme kaybı önlenir.
Takipte OCT değişim analizi kullanımı, kırmızı alanlar hasta gözdeki sinir kaybının oluştuğu bölgeleri göstermektedir. Bu analizi glokom takibinde elimizdeki en güçlü etkendir.

Göz Hastalıkları Uzmanı – Prof. Dr. Şeyhmus Arı